Güçlü olmak dengeyle ilgili

 
Güçlü olmak dengeyle ilgili Güçlü olmak dengeyle ilgili

- Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. . Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. ",. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Eskiden sosyal medya mı vardı. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. (Gülüyor. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. . Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. - Songül çok güçlü bir kadın. Şimdi sekiz yaşında oldular. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri.

Güçlü olmak dengeyle ilgili

Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Şimdi sekiz yaşında oldular. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. (Gülüyor. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. . Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Eskiden sosyal medya mı vardı. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. - Songül çok güçlü bir kadın. ",. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. . Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı.